Rahmi Koç’un Tercihi El İşçiliği, Lüks Modanın Yeni Merkezinde

Lüks moda dünyasında zanaatkârlık yeniden sahnede. Loewe, Bottega Veneta, Bally ve Zegna gibi prestijli markalar, “el işçiliğine dönüş” stratejileriyle yalnızca estetik değil, güven ve sürdürülebilirlik üzerinden de yeni bir anlatı kuruyor. Bu yaklaşım artık nostaljik bir trend değil; tam tersine, tüketici güvenini artıran bir kalite güvencesi olarak kabul ediliyor.

Zanaatkârın İmzası, Markanın Kimliği Haline Geliyor

Mayıs ayının sonunda Bottega Veneta, kreatif direktör Matthieu Blazy’nin koltuğunu Louise Trotter’a devretmesinin ardından, ilk kampanyasını yayımladı. New York’tan Şanghay’a uzanan billboard’larda, yalnızca Bottega logosu ve Intrecciato örgüsünün görüldüğü, kalp ve tokalaşma benzeri el hareketlerini gösteren siyah-beyaz görseller dikkat çekti.

Ellerin Sahipleri Konuşuyor: “Craft is Our Language”

Birkaç gün sonra Bottega, bu ellerin arkasındaki yüzleri paylaştı: “Craft is Our Language” (Zanaat Bizim Dilimizdir) isimli kampanyada Tyler, the Creator, Zadie Smith ve markanın ilk tasarım direktörü Edward Buchanan gibi yaratıcı isimlerin yanı sıra markanın kendi zanaatkârları da yer alıyordu. Ellerin sahipleri, yaratıcı yeteneklerden ve Bottega zanaatkârlarından oluşuyordu.

LOEWE ile Zanaatkârlıkta Derinleşen Lüks

Bu yaklaşımı 12 sene önce hayata geçiren Jonathan Anderson, 2013’te LOEWE’nin kreatif direktörlüğüne atandıktan sonra markayı zanaatkârlığın küresel savunucusu hâline getirdi. “Zanaat sanatını, ellerle yapma fikrini kutlamak ve ona gerçekten hak ettiğini düşündüğüm görünürlüğü kazandırmak istedim,” diyen Anderson, 2016’da LOEWE Vakfı Zanaat Ödülü’nü başlattı. Aynı zamanda Collect Sanat Fuarı gibi uluslararası platformlara sponsorluk sağlayarak el işçiliğini desteklemeye devam ediyor. Bu yaklaşım, lüks moda dünyasında kültürel miras temelli üretimin endüstriyel ölçekli modellere karşı nasıl yeniden konumlandığını gösteriyor.

R&R Kundura: El İşçiliğinin Türkiye’deki Temsilcisi

El yapımı ürünlere verilen değer, yalnızca moda dünyasının değil, vizyoner koleksiyonerlerin ve yatırımcıların da radarında. Bunlardan biri de Koç Holding A.Ş. Şeref Başkanı Rahmi M. Koç. Türkiye Golf Federasyonu Kurucu Başkanı Raif Bilir ile ortaklığı sonucu, 2018’de kurulan R&R Kundura, kişiye özel ve tamamen el işçiliğiyle üretilen ayakkabılarla lüks segmentte fark yaratıyor. Zanaatkârlığı çağdaş çizgilerle birleştiren marka, Türkiye’den çıkan en rafine el üretimi örneklerinden biri olarak konumlanıyor.

Lüks Tüketici, Hızlı Moda Yorgunluğuna El İşiyle Yanıt Veriyor

Zanaat elbette her zaman değerliydi ancak güncel tüketici trendlerine göre alışveriş tercihlerinde dönüşüm yaşanırken; özgünlük, etik üretim ve sürdürülebilirlik arayışı, bu değerin bugün daha görünür ve vazgeçilmez hale gelmesini sağlıyor. Tüketiciler artık sadece logoya değil, ürünün ardındaki emeğe ve hikâyeye odaklanıyor. Zegna’nın yavaş üretim felsefesi ya da Bally’nin yerel ustalarla iş birliği gibi örnekler, az bulunan ve anlamlı ürünlerin değerini yeniden tanımlıyor. Sürdürülebilirlik ve etik üretim, lüksün yeni standartları arasında yer alıyor.

Yeni Lüks: Sessiz, Sade ve Sorumlu

Vogue Business’a göre yalnızca ürün kalitesini değil, markanın uzun vadeli güvenilirliğini de pekiştiriyor zanaatkârlık. Az, öz ve ustalıkla yapılmış ürünlere yönelim; modada yeni dönemin habercisi olarak dikkat çekiyor. “Yavaş lüks” (slow luxury) artık sadece bir estetik değil, aynı zamanda bir etik duruş olarak kabul görüyor.