
Paris Couture Week 2025’den Notlar
Fransa’nın başkenti bu hafta yine modanın nabzını tuttu. 7-10 Temmuz arasında Paris’i dünya gündemine taşıyan 2025 Paris Couture Week, yalnızca haute couture defileleriyle değil, aynı zamanda kültür, sinema ve bilimin modayla buluştuğu özel etkinliklerle hafızalara kazındı. Sofia Coppola’nın yönetmenliğini üstlendiği “Le Bal d’Été” galası, bu yılın en görkemli açılışı olurken; Iris van Herpen’in bilimkurguya göz kırpan canlı elbisesi, Michael Rider’ın Celine için hazırladığı ilk couture koleksiyonu ve Chanel’in veda niteliğindeki gösterisi, haftaya damgasını vurdu.
Sofia Coppola’dan Sinematik Açılış
Paris Couture Week, Musée des Arts Décoratifs’te düzenlenen özel gala “Le Bal d’Été” ile resmen başladı. Ünlü yönetmen Sofia Coppola, geceyi sinema estetiğiyle kurgularken, Chanel’in global marka elçileri Keira Knightley ve Penélope Cruz gibi yıldız yüzleriyle davetliler arasında yer alması dikkat çekti. Vogue’un haberine göre gala, Art Deco’nun 100. yıl sergisine destek amacıyla düzenlendi ve yaklaşık 2 milyon dolarlık bağış sağladı. Bu açılış, haute couture’nin yalnızca bir moda etkinliği değil, kültürel bir deneyim olduğunu bir kez daha gösterdi.
Iris Van Herpen’den Biyoteknolojiyle Işıldayan Moda
Hollandalı tasarımcı Iris van Herpen, bu yıl adeta bilimle modayı evlendirdi. 125 milyon biyolüminesan algden oluşan elbisesi, podyumda mavi ışık saçtı. Sympoiesis isimli tasarım, izleyiciler tarafından “canlı bir varlık gibi” tanımlandı. Bu elbise, çevresel etkilerle ışık tepkisi vererek sürdürülebilir modaya fütüristik bir bakış kazandırdı.
Michael Rider’dan Celine’de İlk Adım: Cool Bourgeois
Michael Rider, Celine’deki ilk couture koleksiyonuyla beklentileri boşa çıkarmadı. Vogue Business’a göre Rider, markanın önceki kreatif direktörleri Phoebe Philo’nun zarafetini ve Hedi Slimane’ın keskinliğini harmanlayarak “cool bourgeois” anlayışını yeni bir düzleme taşıdı. Defilede sade silüetler, maskülen çizgiler ve klasik Fransız stili öne çıktı. Bu yaklaşım Celine’in 2025 sonu hedefi olan 2.5 milyar euro gelir planına hizmet ediyor.
Chanel’den Duygusal Defile: Bir Dönemin Sonu mu?
Chanel, bu couture sezonunda adeta bir döneme veda etti. The Guardian’a göre Kreatif direktör değişimi öncesi düzenlenen bu gösteri, klasik Chanel estetiğini zirvede bir nostaljiyle sundu. Siyah-beyaz tweedler, incili yaka detayları ve zarif silüetler, modaseverleri 1980’lere götürdü. Gösteri sonunda izleyiciler uzun süre ayakta alkışladı.
Dua Lipa’dan Paris Sokaklarında Fransız Zarafeti
Paris Couture Week boyunca sadece defileler değil, sokak modası da konuşuldu. Pop yıldızı Dua Lipa, Ritz Paris çevresinde görüntülendiği kot pantolon, çizgili gömlek ve altın Chanel 2.55 çantasıyla Fransız kadınlarının sade ama etkileyici stilini yansıttı. Dua Lipa’nın stili sosyal medyada büyük ilgi gördü ve “modern Audrey Hepburn” benzetmeleri yapıldı.
Haute Couture Sadece Moda Değil, Kültürel Bir Manifesto
Haute couture, yalnızca podyumda sergilenen özel dikim kıyafetlerden ibaret değil; aynı zamanda bir çağın estetik anlayışını, toplumsal dönüşümlerini ve kültürel değerlerini yansıtan güçlü bir anlatım biçimidir. Bu koleksiyonlar, geleneksel zanaatkârlığın modern yorumlarla birleştiği, sanatsal ifade gücünün zirveye ulaştığı alanlardır. Her detayında binlerce saatlik emek ve yaratıcı vizyon barındıran haute couture, modayı bir tüketim nesnesi olmaktan çıkararak kültürel bir mirasa dönüştürür. Aynı zamanda bu özel dünya, tasarımcılara sadece giyilebilir değil, düşündüren ve duygulandıran işler üretme imkânı sunar. Dolayısıyla couture defileleri, modanın geleceğini belirleyen trendlerden çok daha fazlasını temsil eder: bir dönemin ruhunu taşıyan sanatsal manifestolardır.
Paris Moda Haftasından Farkı Nedir?
Paris Couture Week, yalnızca devlet onayıyla “Haute Couture” statüsüne sahip markaların (örneğin Chanel, Dior, Schiaparelli) ocak ve temmuz aylarında yılda iki kez sunduğu el yapımı, kişiye özel ve son derece lüks koleksiyonlara ayrılmış özel bir haftadır. Bu etkinlik, sınırlı sayıda marka için düzenlenir ve koleksiyonlar yüksek teknik standartlara göre değerlendirilir. Buna karşılık, Paris Fashion Week çok daha geniş kapsamlıdır ve yılda dört kez (kadın ve erkek hazır giyim için ayrı ayrı) düzenlenir. Prêt-à-porter koleksiyonlara odaklanır, daha fazla markaya açıktır (örneğin Louis Vuitton, Saint Laurent, Balmain) ve seri üretime uygun, daha ulaşılabilir ürünler tanıtılır. Kısacası Couture Week modanın en özel ve yüksek segmentini temsil ederken, Fashion Week daha geniş kitlelere hitap eder.