Analog fotoğrafçılık son zamanlarda, hiç olmadığı kadar gündemde. Her şeyi hızlıca dijital yollarla halletmeye çalışan genç moda fotoğrafçılarının aksine hâlâ film rulolarının benzersiz sonuçlarına güvenen fotoğrafçılar mevcut. Bunu dijitale bir başkaldırı olarak ya da grenli dokuların cazibesine yenik düşmek olarak

İstanbul, Beyoğlu’ndaki Anna Laudel Contemporary’de Haziran sonunda açılan, Art Market başlıklı sergiyi 12 Ağustos’a kadar görebilirsiniz. Seçkide galerinin Türkiye'de ve yurt dışında temsil ettiği sanatçıların son dönem eserleri sunuluyor. Peter Alasztics, Elvira Bach, Mutlu Başkaya, Flóra Borsi, Malik Bulut, Ramazan Can,

SAHA, Banu Cennetoğlu’nun Londra’da bulunan Chisenhale Gallery’de gerçekleştirilen sergisi için yeni eser üretimi desteği verdi. Sanatçının hareketli görsellerden oluşan yeni enstalasyonunun yer aldığı 28 Haziran’da açılan sergi, 26 Ağustos’a kadar görülebiliyor. İstanbul, Paris ve New York’ta okuduktan sonra, 2012 yılında Amsterdam’da

Karaköy’deki yeni müze binası tamamlanana kadar Beyoğlu’nda faaliyetlerini sürdürecek olan İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi’nin koleksiyon sergisi Bakış Açıları ziyarete açıldı. Sergi 1960’lı yıllardan günümüze kadar uzanan bir zaman diliminde, fotoğraf alanında uygulanan deneysel üretimleri içeriyor. Bakış Açıları, İstanbul Modern Fotoğraf Koleksiyonu’nda

Işık, aydınlatır. Işık, önünüzü görmenizi sağlar. Sanatla buluşan ışık, estetiğe farklı bir anlam katar. Fotoğraf sanatçıları için ise ışık ayrıca önemlidir. Kendisi de bir fotoğraf sanatçısı olan Şenol Altun, ışıktan aldığı ilhamı heykellerine yansıtıyor. İlginç malzeme ve formlarıyla dikkat çeken

Lucian Freud ve Francis Bacon, yaşadıkları dönemde eserleri ayrı ayrı özel ve önemli iki ressam. Arkadaş da olan ikilinin birbirlerinin portrelerinde de imzaları var. Bu iki ressamın eserlerinin ağırlık kazandığı sergi “All Too Human: Bacon, Freud and a Century of

2016 yılında haberlere konu olan, rekor satış Osman Hamdi Bey’in Yeşil Cami Önü tablosuna aitti. O dönemde 13 milyon 509 bin TL’ye satılarak Türkiye’de satılan en değerli sanat eseri rekorunu kıran bu tablo, 1882’den günümüze gizli kalmış bir başyapıttı. Tablolarına

Negatiflerini dünyada üretilen en büyük fotoğraf kâğıtlarını kullanarak basan Andreas Gursky’nin manipüle ettiği kareler, insanların ilk bakışta göremeyecekleri alternatif gerçeklikler yaratıyor. Gursky’nin perspektifinden sanayileri, marketleri ya da özelliği olmayan mimari yapıları farklı bir şekilde görebiliyor, bu sıradan görüntülere yüce bir